OECD’nin bu hafta başında yayınladığı “uluslararası pazarlarda bozulmanın ölçümü: alüminyum değer zinciri” isimli raporu son 15 yıl içinde doğrudan ve dolaylı devlet destekleri ile dünya alüminyum pazarındaki büyük dönüşümü ve değişimi ortaya koymaktadır. Rapor, devlet teşviklerinin ve doğrudan devlet müdahalelerinin alüminyum değer zincirinde oldukça yaygın olduğunu , bu müdahahleler sonucunda dünya birincil alüminyum üretim kapasitesinin %50’sinden fazlasının Çin’e kaydığını ve ortaya çıkan fazla kapasitenin de bir sonucu olarak Londra Metal Borsasındaki alüminyum fiyatlarının etkilendiğini göstermektedir.
Çin, alüminyum üreticisi şirketlerine 2013-2017 yılları arasında yaklaşık 55 Milyar $ üzerinde doğrudan ve dolaylı devlet teşviği sağlamış.
Rapora göre 2013-2017 yıllarında, başta Çinli alüminyum üreticileri olmak üzere, dünya alüminyum üretiminin büyük bir bölümünü oluşturan 17 şirket doğrudan ve dolaylı yollardan 70 Milyar Dolar düzeyine ulaşan devlet desteği almıl bukunmaktadır. Bu teşviklerin 12.7 Milyar $’ını doğrudan ve finansal olmayan teşvikler oluşturmaktadır.
Doğrudan teşvik yolu ile sağlanan desteklerin en büyüğünü yaklaşık 36 Milyar Dolar düzeyindeki destek ile Çinli SPIC (Devlet Enerji Yatırım Şirketi) almış bulunmaktadır. Doğrudan ve dolaylı toplam yatırımların yaklaşık %85’inin Çinli alüminyum üreticilerine sağlandığı raporla kanıtlanmaktadır. Çin dışında en büyük destek ise Körfez Birliği Konseyi ile Suudi Arabistan tarafından sağlanmış görünmektedir. Bunun dışında Avustrulya, ABD ve Kanada’da finansal olmayan teşvikler yolu ile alüminyum üreticilerini desteklemiş olduğu söylenebilmektedir.
2013-2017 yılları arasında Alüminyum Üreticisi Şirketlere sağlanan devlet teşvikleri (Milyon $).
Dünya birincil alüminyum üretiminin yarısından fazlası Çin’de.
Alüminyum, gelişen dünyada stratejik ve önemli bir metal konumundadır. Havacılık, uzay ve savunma sanayilerinin en önemli metalidir. Bu özellikleri nedeni ile alüminyum sektöründe, bir anlamda devletler arası bir pazar hakimiyeti savaşı sürmektedir. Çin, Rusya, Avusturalya, Norveç, ABD, Kanada ve Brezilya önemli ölçüde boksit rezervlerine sahip ülkelerdir. Alüminyum cevheri boksitten saf alüminyum üretimi, büyük bir eneji kullanımı gerektirmektedir. Bu nedenle pazarda hakimiyet kurmak isteyen ülkeler, özellikle Çin, enerji subvansiyonları veya doğrudan finansal teşvikler yolu ile çok büyük bir ergitme kapasitesi ve birincil alüminyum üretim kapasitesi yaratmıştır. Çin, son 15 yıl içinde dünya alüminyum ergitme kapasitesinin %50 sinden fazlasını eline geçirmiş durumdadır.
Birincil Alüminyum Üretim Kapasitesindeki değişim ve Çin’in hakimiyeti (1000 ton)
Dünya Alüminyum fiyatları Çin’deki fazla kapasite ve büyük teşviklerden etkileniyor.
Rapora göre, doğrudan ve dolaylı teşviklerin bir diğer sonucu da alüminyum pazarını şekillendiren Londra Metal Borsasındaki fiyat oluşumu üzerindeki etkileri. 2007 yılında tonu 2.700$ olan alüminyum hammadde fiyatı 1.800 $ düzeyine kadar gerilemiş durumdadır. Bir taraftan endüstriyel gelişimin sonucu olarak dünya alüminyum talebi artmakta, diğer taraftan ise ortaya çıkan fazla kapasite ve büyük devlet teşvikleri nedeni ile Çinli üreticilerin yarattıkları fiyat baskısı nedeniyle alüminyum fiyatları aşağıya doğru çekilmektedir. Yine rapora göre, bu etkinin sonucu karlılıklarını tamamen yitiren ve doğrudan devlet teşviği alamayan bir çok alüminyum üreticisi firma üretim faaliyetlerini durdurmuş bulunmaktadır.
Rapor, Dünya Ticaret Örgütü’nün ve Avrupa Komisyonu’nun, Alüminyum sektörü üzerinde yoğun incelemesi ve bu olumsuz tabloyu değiştirebilecek önlemlerin yolunu açabilir.
Bilindiği üzere, Avrupa Birliği ve ABD Çin’e karşı antidamping tedbirleri uygulamakta ve beraberinde gümrük vergilerinde özel uygulamlar getirmektedir. OECD’nin yayınlamış olduğu bu rapor, alüminyum üreticilerinin Çinli alüminyum şirketlerinin yarattığı baskıya karşı ilave önlemler almalarının yollarını açacak gibi görünmektedir.
Türkiye alüminyum girdileri olarak tamamen dışa bağlı ve ürettiği ikincil mamüller / yarı mamüller ve nihai alüminyum ürünlerin yarısından çoğunu dünya pazarlarına sunduğu için, bu konu Türk Alüminyum Sektörü için son derece önem arzetmektedir. Türk alüminyum üreticilerinin Avrupa ve Dünya pazarlarındaki rekabetinin korunması ve haksız rekabetten etkilenmemesi icin alınacak tedbirler, Türkiye açısından da son derece önem teşkil etmektedir. Rapor bu açıdan önemli bir güçlü belge niteliğini de taşımaktadır.