Alüminyum – Parlak Bir Tarih
Bakır, kalay, demir, kurşun, gümüş ve altın gibi metaller çok eski zamandan beri tabiatta bulunmaktadır. Fakat bu çok bulunan maddelerin aksine alüminyum, insanlar tarafından 19. yüzyılda keşfedilmiştir. Hafif metal olan alüminyum, günümüzde artık neredeyse tüm teknoloji ve günlük yaşam alanlarında uygulamaları olan çelikten sonra endüstriyel olarak kullanılan en önemli ikinci metal haline gelmiştir. Şimdi, alüminyum tarihine en başından itibaren bakmaya başlayalım.
Milattan önce yaklaşık 1000: Doğal olarak oluşan kimyasal bir alüminyum ve sülfür birleşiği olan alum, Mısır ve Babil’de giysileri boyamak için kullanılmaktadır.
Henri Etienne Sainte-Claire Deville alüminyum eldesi için teknik olarak uygulanabilir ilk kimyasal işlemi keşfetmiştir. Sainte-Claire Deville’in kilden gümüş olan alüminyum külçeleri, 1855 yılındaki Paris Exposition Universelle’de büyük ilgi uyandırmıştır. Bu şekilde, çoğu mücevher eşyası için 1890 yılına kadar yaklaşık 200 ton alüminyum üretilmiştir, ancak alüminyum metal olarak yaygın kullanım için hala çok pahalıdır. III. Napolyon cömert bir kutlamaya ev sahipliği yaptığında, bazı seçkin misafirlerin alüminyumdan yapılmış çatal bıçak takımı kullanarak enfes yemeklerin tadını çıkarmasına izin vermiştir. Daha az önemli olan misafirlerin ise her zamanki gümüş çatal bıçak takımını kullanması gerekmiştir.
1854 yılında ünlü Fransız kimyacı Henri Etienne Sainte-Claire Deville, katı kütle olarak alüminyum üretmeyi başarmıştır. “Bu değerli metal, gümüşün beyazlığına, altının dayanıklılığına, demirin mukavemetine, bakırın yanıcılığına, camın hafifliğine sahiptir. Kolayca işlenir, çok yaygın olarak dağılır, kayaların çoğunun temelini oluşturur, demirden üç kat daha hafiftir.”
(Jules Verne’in 1865 yılında yayınlanan “From the Earth to the Moon” kitabından alıntıdır.)
1887 ve 1892: Karl Joseph Bayer, Bayer’in alüminyum oksidin boksitten eldesi için patent almıştır.
1913 ve 1920: Alüminyum tüp ve alüminyum yiyecek kutuları imalatı gerçekleşmiştir.